İçeriğe atla

çekmek

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: cekmek

Türkçe

[değiştir]

Söyleniş

[değiştir]
IPA(anahtar): t͡ʃecˈmec
Heceleme: çek‧mek

Eylem

[değiştir]

çekmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çeker)

  1. bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
    Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. - R. N. Güntekin
  2. taşıtı bir yere bırakmak, koymak
  3. germek
    İpi çekmek kolay oldu.
  4. içine almak, emmek
  5. bir yerden başka bir yere taşımak
    Ekini tarladan çekmek için kooperatiften römorklu traktörü aldı.
  6. bir amaçla ortadan kaldırmak
    Piyasadaki parayı çekmek.
  7. üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
    Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi. - T. Buğra
  8. atmak, vurmak
    Dayak çekmek. Şut çekmek.
  9. bir kişiyi veya bir şeyi geri almak
  10. güç durumlara dayanmak, katlanmak
    Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum. - P. Safa
  11. tartıda ağırlığı olmak
    Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi. - P. Safa
  12. döşemek
    Kabloları çekmek için yardıma ihtiyacımız var.
  13. herhangi bir engel kurmak
    Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş. - R. H. Karay
  14. şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
    Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim diye bekleşiyorlar. - S. F. Abasıyanık
  15. imbik yardımı ile elde etmek
    İspirto çekmek. Gül yağı çekmek.
  16. çizgi durumunda uzatmak
  17. aynısını yazmak veya çizmek
    Yazıyı temize çekmek. Kopya çekmek.
  18. tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük v.s.yi uygulamak
    Bardak çekmek.
  19. bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak
  20. görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek
    Fotoğraf çekmek. Film çekmek.
  21. taşıma gücü olmak
    Bu araba 500 kilodan fazla yük çekmez.
  22. öğütmek
    Kahve çekmek.
  23. protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak
  24. hoşa gitmek, sarmak
  25. kaçan ilmeği örmek
    Çorap çekmek.
  26. masrafını karşılamak, ikramda bulunmak
    Beni Konya Lezzet Lokantası'na götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. - H. E. Adıvar
  27. bir duyguyu içinde yaşatmak
    Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum. - R. H. Karay
  28. yürütmek, sürmek
    Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. - Y. K. Beyatlı
  29. bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek
    Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - T. Buğra
  30. bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak
    Sorguya çekmek.
  31. herhangi bir anlama almak
    Bak, sözümü nereye çekti!
  32. örtmek, giymek
    Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz. - R. H. Karay
  33. dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek
  34. yol, ay sürmek
    Sevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur. - B. Felek
  35. daralıp kısalmak
    Kumaşı yıkayınca çekti.
  36. asmak
    Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik. - Halikarnas Balıkçısı
  37. boya, badana, göz kalemi vb. sürmek
    • İpek s. Burnett, 2013 Romancı, sayfa 47 , Yapı Kredi Yayınları
      "Gözüme kalem çekmeye çalıştım, beceremedim, Şadiye Abla koştu imdadıma yetişti, sağ olsun."
  38. yollamak
    Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi? - A. İlhan
  39. bir şeyi emip dışarıya çıkarmak
    Tulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor.
  40. hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek
  41. (fizik) bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı
  42. (mühendislik) vericiden gelen dalgaları algılayarak televizyon, radyo, telefon vb. aygıtlarla bağlantı kurmak
  43. içki içmek
    Çok kimse rakısını bağında çekiyordu. - F. R. Atay
  44. kuvvet kullanarak nesneleri kendine doğru yaklaştırmak
  45. (mecaz) benzemek
    Oğlan dayıya çeker.

Çekimleme

[değiştir]

Deyimler

[değiştir]

acı çekmek, akıntıya kürek çekmek, arık çekmek, babasına çekmek, başı çekmek, burun çekmek, çek arabanı, çile çekmek, sorguya çekmek, damarına çekmek, dem çekmek, dünyadan el etek çekmek, fertİği çekmek, hat çekmek, ilgi çekmek, kafayı çekmek, tesbih çekmek

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]

Atasözleri

[değiştir]

Eski Türkçe

[değiştir]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem

[değiştir]
  1. çekerek bağlamak
  2. Kitap noktalamak
  3. Attan kan almak
  4. Sıkılan oku çekmek

Türkmence

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

çekmek

  1. asılmak, çekmek
  2. çekmek, taşımak
  3. çekmek, dayanmak, katlanmak

Kaynakça

[değiştir]
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.