İçeriğe atla

itmek

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
IPA(anahtar): /it.ˈmek/
Heceleme: it‧mek

Köken

[düzenle]
Osmanlı Türkçesi ایتمک (itme + -k)

Eylem

[düzenle]

itmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi iter)

  1. bir şeyi güç uygulayarak ilerletmek
    Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - H. E. Adıvar
  2. bulunduğu yerden aşağı düşürmek
    Havuza itmek. Suya itmek.
  3. kapı, pencere v.s.'yi güç uygulayarak açmak veya kapamak
    Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - H. E. Adıvar
  4. sevk etmek, sürüklemek
    Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - A. Ümit}}
  5. (fizik) bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak
    Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.

Çekimleme

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Çağatayca

[düzenle]

Eylem

[düzenle]
  1. dertmek, kaib/zai olmak, nefkud etmek

Türkmence

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

itmek

  1. iteklemek, itmek

Kaynakça

[düzenle]
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.