döşemek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: dö‧şe‧mek
Köken
[düzenle]Eylem
[düzenle]döşemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi döşer)
- bir tabanı, tahta, karo, mermer gibi yapı araçlarıyla kaplamak
- kumaş, halı v.s.'yi bir yeri iyice örtecek şekilde sermek
- Yufkayı tepsiye döşedi.
- Salona halı döşedik.
- bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
- On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi... - R. N. Güntekin
- boru, kablo v.s.'yi yerleştirmek, çekmek
- Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk. - F. R. Atay
Karşıt anlamlılar
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]bir evi oturulabilir hale getirmek
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "döşemek" maddesi