İçeriğe atla

yol

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: yoʻl, þol

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]

IPA(anahtar): /ˈjol/ Heceleme: yol

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe

yol (belirtme hâli yolu, çoğulu yollar)

Vikipedi
Vikipedi
yol hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
(ulaşım): Kara yolu
  1. karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, sırat, tarik
  2. karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
    Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. - Çetin Altan
  3. bir gayeye ulaşmak için müracaat edilmesi gereken çare, metot, yöntem
    Bu işi yapmanın bir yolu vardır.
  4. davranış, tutum, gidiş veya davranış şekli
    Celâl Bey'i sakal bırakma yolunda kim, hangi örnek özendirdi diye çok düşünmüşümdür. - Haldun Taner
  5. defa, kez
  6. düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan
  7. gaye, maksat, uğur
    Bu yolda çok emek harcandı.
  8. gidiş çabukluğu, hız
    Bu vapurun yolu az.
  9. hile, tuzak
  10. yolculuk
    Yola çıkmalı bir saat oldu.
    Yoldan kalmak.
  11. uyulan ilke, prensip, sistem, şekil, tarz, usul, tarikat
    Duyguların eğitimi de en iyi sanat yoluyla olur.
  12. (bilişim) veri yolu kavramının kısa şekli
  13. (coğrafya) içinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer
  14. (tekstil) kumaşta bulunan çizgi
  15. (ulaşım) genellikle yerleşim alanlarını birbirine bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
    Yolda oynayan çocuklara ne olduğunu sordu. - Ömer Seyfettin
  16. (ulaşım) karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
    Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. - Çetin Altan
  17. (ulaşım) karada, havada, suda yerden yere gitmek için aşılan uzaklık

Çekimleme

[düzenle]

Üst kavramlar

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

bu yolda, doğru yol, sel yolu, su yolu, tutulan yol, yol açmak, yol göstermek, yol kesmek, yol yakınken, yola çıkmak, yola revan olmak, yoldan kalmak

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

yolca, yolcu, yolcuk, yolken, yolla, yollu, yolluk, yolsa, yolsuz


Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

yol

  1. yolmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumlu çekimi
    zıt anlamlısı: yolma

Azerbaycanca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: yol

yol

  1. (ulaşım) yol

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: yol

yol

  1. (ulaşım) yol

Kırım Tatarcası

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: yol

yol

  1. (ulaşım) yol
    Bazar künü üç yol qapatılacaq. — Pazar günü üç yol kapatılacak.

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki