çizgi
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]

çizgi (belirtme hâli çizgiyi, çoğulu çizgiler)
- çizilmek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz; çizi, hat, tahril
- Bu kâğıda üç çizgi çekti. - Ö. Seyfettin
- yüz ve vücut hatlarının her biri
- 2017:Hermann Hesse, 2017 Siddharta, sayfa 93 , Can Sanat Yayınları
- "Govinda yaşlanmıştı, ama yüzü eski çizgilerini koruyor, yüzünde bir şevk, sadakat, arayış ve ürkeklik ifadesi okunuyordu." – Kâmuran Şipal
- 2017:Hermann Hesse, 2017 Siddharta, sayfa 93 , Can Sanat Yayınları
- (geometri) bir noktanın noktasıyla oluşan biçim
- Çizginin yalnız uzunluk boyutu vardır.
- (mecaz) temel
- Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım. - A. İlhan
- (mecaz) bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır
- Bu topluluklar arasında amatör ve profesyonel çizgisini de tam olarak çizebilmek kolay değildir. - Metin And
Deyimler
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "çizgi" maddesi
Azerice
[düzenle]Ad
[düzenle]çizgi