anlamak
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Yazılışlar[düzenle]
Eylem[düzenle]
anlamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi anlar) -r
- bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - A. Ümit
- yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
- sorup öğrenmek
- doğru ve yerinde bulmak
- Hani bunu anladık ama!
- birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek
- Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - M. C. Kuntay
- bir şey hakkında bilgisi bulunmak
- Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İ. Özel
- yarar sağlamak
- Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "anlamak"