ağırlık
Görünüm
Ayrıca bakınız: dara |
Türkçe
[değiştir]Ad
[değiştir]ağırlık (belirtme hâli ağırlığı, çoğulu ağırlıklar)
ağırlık hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (fizik) ağır olma durumu
- Taşın ağırlığı.
- Yükün ağırlığı.
- (ölçü aletleri) terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeyekonulan nesne
- değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
- sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum
- Havanın ağırlığı.
- uykudayken gelen ve insana boğulur gibi duygu veren durum
- yük, külfet
- Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır.
- takı
- Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti.
- sorumluluk
- Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim.
- etki, baskı, güçlük
- dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
- Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli. - A. İlhan.
- (halk ağzı) çeyizini düzmek için damadın gelineverdiği para, kalın
- (mecaz) sıkıntı
- (mecaz) ağırbaşlılık
- Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi.
- (mecaz) değerli olma durumu
- Hediyenin ağırlığı.
- (mecaz) uyuşukluk ve gevşeklik durumu
- Beynime bir ağırlık peyda olmuştu. - A. Gündüz
- (askeriye) orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
- Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum. - F. R. Atay
- (fizik) yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite
- (spor) güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori
Deyimler
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
|
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "ağırlık" maddesi