İçeriğe atla

olmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Söyleniş

[değiştir]
IPA(anahtar): /oɫ.ˈmac/
Heceleme: ol‧mak

Köken

[değiştir]
Osmanlı Türkçesi اولمق‎ sözcüğünden devralındı (olma + -k).

Eylem

[değiştir]

olmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi olur) -ur

  1. bir görev, makam, şan veya vasıf kazanmak
    Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Süleyman Tarık Buğra
  2. bir şeyi elde etmek, edinmek
    Nihayet ben mal sahibi olacağıma göre rahattım. - Sait Faik Abasıyanık
  3. bir durumdan başka birine geçmek
  4. herhangi bir hâlde bulunmak
  5. gerçekleşmek veya yapılmak
  6. meydana gelmek, varlık kazanmak
    En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. - Sait Faik Abasıyanık
  7. uygun düşmek, yerinde görülmek
    Böyle iş olmaz. Oraya gitmesek de olur.
  8. olgunlaşmak, yetişmek
    Ekinler oldu. Üzümler daha olmadı.
  9. hazırlanmak, hazır hâle gelmek
    Çay oldu.
  10. bulunmak
    Kız da hemen olduğu yere oturdu. — M. Ş. Esendal
  11. geçmek, tamamlanmak
    İki yıl oldu. Nerede ise üç yıl olacak.
  12. sürdürmek, yürütmek
    İlişkilerimiz dostça olsun istiyorum.
  13. bir kuruluşla, teşkilatla alâkalı bulunmak, mensup olmak
    Partili olmak.
  14. gelip çatmak, yaklaşmak
    Akşam oldu böyle oldu. Sabah oldu.
  15. bir şeyin, birinin mülkiyetine geçmek
    Pırlanta gerdanlığı da tektaş küpesi de zümrüt yüzüğü de kendinin olsun!- Sermet Muhtar Alus
  16. ek fiilin geniş zamanı olan -dır/-dir mânâsında kullanılan bir söz
    Annesi oluyor. Yeğeni olur.
  17. sarhoş olmak
    Sen adamakıllı olmuşsun.
  18. uymak, tam gelmek
    Bu şapka başıma oluyor.
  19. elinden kaçırmak, kaybetmek, yitirmek
    Tembelliği yüzünden işinden oldu.
  20. bir yerde doğmuş, yaşamış olmak
    Köyden, kasabadan olmayan, düveni, dirgeni nasıl bilebilir?
  21. bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek
    Aman, ona bir şey olmasın! Kimseye bir şey olmadı.
  22. yol açmak
    Bu davranışın ona çok zararı oldu.
  23. bir isim veya sıfatın belirttiği vaziyeti almak
    Su, buz oldu.

Çekimleme

[değiştir]

Eş anlamlılar

[değiştir]

vuku bulmak

Zıt anlamlılar

[değiştir]

Deyimler

[değiştir]

adı olmak, alacağı olmak, aleyhte olmak, altüst olmak, and olmak, aptal olmak, arık olmak, arka olmak, askı olmak, askıntı olmak, bacakları tutar olmak, bacakları tutmaz olmak, bahtiyar olmak, büyük olmak, can olmak, com olmak, çirkin olmak, ders olmak, destek olmak, devalüe olmak, durumda olmak, düçar olmak, ebe olmak, eh olmak, el olmak, engel olmak, ertelenmiş olmak, esir olmak, eşit olmak, ev olmak, fahişe olmak, farş olmak, genç olmak, güzel olmak, hâceti olmak, haceti olmak, hâlde olmak, has olmak, hâsıl olmak, hasta olmak, helâk olmak, ihtiyacı olmak, il olmak, iş olmak, işlemez olmak, kabız olmak, kimsesi olmak, kimsesiz olmak, küçük olmak, külâh peşinde olmak, mağlup olmak, malum olmak, muhabbet tellalı olmak, mütelezziz olmak, mutlu olmak, orospu olmak, papaz olmak, parası olmak, parasız olmak, peklik olmak, peşinde olmak, pezevenk olmak, piç olmak, puşt olmak, sağlıklı olmak, sebep olmak, sefîl olmak, sevinçli olmak, tercüman olmak, tutsak olmak, uzak olmak, üzgün olmak, vâkıf olmak, vâr olmak, yakın olmak, yar olmak, yardımcı olmak, yaşlı olmak vahyolmak,

Deyimler

[değiştir]

Kelime birliktelikleri

[değiştir]

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

Çeviriler

[değiştir]

Yardımcı eylem

[değiştir]

olmak

  1. sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme v.s. bildiren fiilleri meydana getirir.
    Artık bize gelmez oldu.
    Bu işi yapmış olacak.
  2. hastalığa yakalanmak, tutulmak
    Tifo olmak. Verem olmak.

Kaynakça

[değiştir]

Anagramlar

[değiştir]