İçeriğe atla

kaldırmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Eylem

[düzenle]
Bir kadını kaldırmış erkek (1)
Halter kaldıran bir insan (2)

kaldırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kaldırır)

  1. bulunduğu yerden almak
    • Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 29 , İletişim Yayınları
      "Gülüşümü duyan bekçiler beni banktan kaldırdılar."
  2. yukarı doğru hareket ettirmek
    • Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. - S. F. Abasıyanık
  3. yükseltmek
    • Duvarı bir metre daha kaldırmalı.
  4. ürün toplamak, taşımak
    • İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu. - N. Nâzım
  5. çekmek, taşımak
    • Bu araba bu yükü kaldırmaz.
  6. bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek
    • Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir. - Anayasa
  7. hastayı hastaneye götürmek
    • Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesine kaldırdılar. - A. Gündüz
  8. (ölüm) tören yaparak ölüyü gömmek
  9. toplamak
    • Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar. - N. Cumalı
  10. alıp başka yere götürmek
  11. uyandırmak
    • Bir gece yanında mihman olduğum. Sabah oldu deyi kaldırdın beni. - Halk türküsü
  12. piyasadan çekmek
    • İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar.
  13. elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak
    • Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin.
  14. kaçırmak
    • Yakın köyden kaldırdığı bir yosmayı sarhoş etmekle meşguldü. - S. F. Abasıyanık
  15. iyi etmek, iyileştirmek
    • Bu ilaç onu yataktan kaldırdı.
  16. bir şeyden çokça satın almak
  17. tayin etmek, atamak
    • Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler. - M. Ş. Esendal
  18. yok etmek, ortadan silmek
    • Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır. - O. S. Orhon
  19. uygun gelmek, yakışmak
    • Bu kumaş fazla süs kaldırmaz.
  20. çalmak, aşırmak

Çekimleme

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]