doğru

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: Doğru

Türkçe[değiştir]

Söyleniş[değiştir]

IPA(anahtar): /do‿.ˈɾu/
Heceleme: doğ‧ru

Köken[değiştir]

Osmanlı Türkçesi طوغری (ota)

[değiştir]

doğru (belirtme hâli doğruyu, çoğulu doğrular) -su

Vikipedi
Vikipedi
doğru hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
(geometri): Üç doğru
  1. (felsefe) gerçek, hakikat
    Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlâklı olabileceğine inanmıyorsunuz. - Nurullah Ataç
  2. (geometri) iki nokta arasındaki en kısa çizgi
    İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir}.#(mantık, matematik) matematiksel mantıkta bir değer
  3. hakikat olan şey, savap
    Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz. - Nurullah

Çekimleme[değiştir]

Karşıt anlamlılar[değiştir]

Deyimler[değiştir]

doğru açı, doğru akım, doğru çıkmak, doğru dürüst, doğru gitmek, doğru yolda, doğru yürütmek, sabaha doğru, sınırlı doğru, sonsuz doğru

Çeviriler[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Belirteç[değiştir]

doğru

  1. eksiksiz, kusursuz bir şekilde
    Doğru söylüyorsun Ali, doğru söylüyorsun ama, kazın ayağı öyle değil. — O. Kemâl
  2. hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca
    Doğru, oraya gitmiş olsaydınız herhâlde uygun olurdu. — S. F. Abasıyanık
  3. yakın, yakınlarında
    Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. — F. R. Atay

Çeviriler[değiştir]

Çeviriler[değiştir]


İlgeç[değiştir]

doğru

  1. o yönde
    Börekçi fırınının karşısındaki dört köşe taşlar döşeli, iki yanı ağaçlı yoldan çarşıya doğru yürüyordu. — Y. Atılgan

Çeviriler[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Ön ad[değiştir]

doğru (karşılaştırma daha doğru, üstünlük en doğru)

  1. ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık [[karşıtkarşıtı
  2. gerçek, hakikat, yalan olmayan
    Doğru haber.
  3. akla, gerçeke, kurala veya mantığa uygun
    Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. - Aka Gündüz

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

Atasözleri[değiştir]

Azerice[değiştir]

[değiştir]

doğru

  1. (felsefe) doğru, gerçek, hakikat