örtmek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Eylem
[düzenle]örtmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi örter)}}
- korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak
- Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü. - A. Gündüz
- kapamak
- Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü. - P. Safa
- kaplamak
- Sarmaşıklar duvarları örtmüş.
- kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak
- Birinin suçunu örtmek.
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Örnekler
[düzenle]- Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü. - A. Gündüz
- Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü. - P. Safa
- Sarmaşıklar duvarları örtmüş.
- Birinin suçunu örtmek suçtur.
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "örtmek" maddesi
Türkmence
[düzenle]Eylem
[düzenle]örtmek
Kaynakça
[düzenle]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "örtmek" maddesi