dışarı
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: dı‧şa‧rı
Ad
[düzenle]dışarı (belirtme hâli dışarıyı, çoğulu dışarılar)
- dış çevre, dış yer, hariç, içeri karşıtı
- Dışarıda karlar erimeye başlamış. - A. Ümit
- kişinin konutundan ayrı olan yer
- Dışarıda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmışlardı. - A. İlhan
- yurt dışı
- Dışarıyla iyi geçiniyorduk, Yunanlılarla az kalsın birleşecek kadar sıkı fıkı idik. - B. Felek
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Belirteç
[düzenle]dışarı
- dışa, dış çevreye
- Artık komutanlardan başka hiç kimse dışarı çıkmazdı. - A. İlhan
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "dışarı" maddesi
Azerice
[düzenle]Ad
[düzenle]dışarı
- dışarı
- Dışarıda qar əriməyə başlayıb. - A. Ümit
- Bilirsənmi, ilk dəfə bu qədər yaxınlaşdım. Dışarıya yanı.
Belirteç
[düzenle]dışarı
- dışa, dış çevreye
- Artıq, komandirlərdən başqa heç kimsə dışarı çıxmazdı. - A. İlhan
Kaynakça
[düzenle]- dışarı, Azerbaycanca-İngilizce sözlük, Obastan