İçeriğe atla

orta

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: Orta

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Osmanlı Türkçesi اورتا, Eski Türkçe ortu (ortu), otra (otra).

Söyleniş

[düzenle]

orta (belirtme hâli ortayı, çoğulu ortalar)

(ad): Yüzü bize dönük olan heykel, ortada duruyor. (1) Heykelin boyu orta, (4), boyutları da orta. (5) Heykel, bize tam ulaşmış ama kasıklarından aşağısı olmasaydı ortasından bölünmüş diyebilirdik. (3) Yapıldığı döneme göre de orta bir eser. (6).

(ön ad): Fotoğrafın arka kısmında müzenin ortasında yürüyen bir kadın görünüyor. (2)

  1. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
    • İsmet ÖZEL, 2016 Erbain, sayfa 66 , TİYO
      "Her gün şehrin ortasında bir ergen ölüyor/domuzuna ölüyor bankerlere durarak/noterden onaylı kâğıtlara durarak"
  2. (zaman) Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre
    • Günün ortası. Haftanın ortası. Kışın ortası. Yılın ortası.
  3. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
    • Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler. Ö. Seyfettin
  4. Ne uzun ne kısa; midi
  5. Ne büyük ne küçük; midi
  6. İyi ile kötü arasındaki durum
  7. (eğitim) Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece:
    • Orta ile geçti.
  8. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri.
    • 6 ortalı defter
  9. (fizik) Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer.
  10. (matematik) Orantı
  11. (spor) Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına yüksekten yollamak için yaptığı vuruş
    • Aut çizgisinden nefis bir orta H. Taner
  12. (tarih) Yeniçeri ocağında tabur

Ön ad

[düzenle]

orta (karşılaştırma daha orta, üstünlük en orta)

  1. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.
  2. her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan
    • Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu. R. H. Karay
  3. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan; vasat.

Sözcük birliktelikleri

[düzenle]

gün ortası, kışın ortası, meyve ortası,

Deyimler

[düzenle]

orta direk, orta kulak, orta kulak iltihabı, ulu orta konuşmak

Çeviriler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Azerice

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: or‧ta

orta

  1. orta

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Otoro orta.

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: or‧ta

orta

  1. orta

Kırım Tatarcası

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: or‧ta

orta

  1. orta

Türkmence

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: or‧ta

orta

  1. orta

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki