sarmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe[değiştir]

Eylem[değiştir]

sarmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sarar) -ar

  1. çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak
  2. kuşatmak
    Gece, ahenk içinde divanımı/ Şenlendirse pırıl pırıl rakkaseler. Gece, gece, her yanımı. Sarsa güller, laleler, menekşeler. - Halit Fahri Ozansoy
  3. dolayında yer almak
  4. kaplamak
    Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu. - Necati Cumalı
  5. bir şeyi üzerine başka bir şey koyarak kaplamak
    Ah işte tövbe ettik bütün suçlarımızdan. Bir gaflet perdesiydi gözlerimizi saran. - Enis Behiç Koryürek
  6. kucaklamak
  7. yumak yapmak
  8. çevrelemek, dolayında yer almak, kuşatmak, çevirmek, ihata etmek
  9. yayılıp etkisi altına almak, kaplamak
  10. örtmek

Deyimler[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

Eski Türkçe[değiştir]

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem[değiştir]

  1. kızmak
  2. çıkışmak
  3. sertelmek
  4. sert söz söylemek
  5. bir şeyi süzmek ve ayırmak
  6. olgun hale gelmek