vurmak
Görünüm
Ayrıca bakınız: vurulmak |
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]vurmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi vurur)
- elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak
- Masaya vurmak. Birinin başına vurmak.
- ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak
- Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara giriyor. - R. H. Karay
- etkisi bir yere kadar uzanmak
- duyulmak, hissedilmek
- üzerinde görünmek, üzerine düşmek, yansımak, aksetmek
- Yıkık damından içeriye parça parça güneş vurur. - R. H. Karay
- olumsuz yönde etkilemek
- Kriz kitap dünyasını da vurdu.
- hızla değmek, çarpmak
- Kolumu duvara vurmuşum.
Deyimler
[değiştir]Türetilmiş kavramlar
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
|
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "vurmak" maddesi