İçeriğe atla

baş

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: baS, bás, bas, bàs

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]

baş (belirtme hâli başı, çoğulu başlar)

  1. (anatomi) insanda ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız v.s. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm
    • eş anlamlıları: kafa, ser
    • Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı
  2. başlangıç
    • Ay başı. Hafta başı. Satır başı. Yılbaşı.
  3. bir şeyin genellikle toparlakça ucu
    • Avucumuzun içinde sakladığımız sigaraların yanmış ucu ile fitillerin başını yaktık. F. R. Atay
  4. bir şeyin uçlarından biri
    • Merdiven başında beni çağırdı. A. Kutlu
  5. bir şeyin çevresi veya yakını
    • Güzel bir sonbahar havasında şair, havuz başına uzanır gibi oturmuş, güneşleniyordu. A. Kabaklı
  6. Bir alanda bulunan ya da gezinen kişi ya da kişilere eşlik edip onlardan sorumlu olan kimse.
    • Ayfer TUNÇ, 2014 Dünya Ağrısı, sayfa 19
      "Hasret'le Gurbet onun en büyük hayal kırıklığıydı çünkü, gittiği yerden onlar için geri dönmüştü, başlarında erkek lazım olduğu için."
  7. bir topluluğu yöneten kimse
    • Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Anayasa
  8. esas, temel
    • Gücün, erdemliğin, bilimin, her şeyin başı paradır, para. H. E. Adıvar
  9. güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş derecenin en yükseği
    • Başa güreşmek.
  10. önem veya yönetim bakımından ileride olan, en önemli, en üstün" anlamlarında birleşik kelimeler yapan bir söz
    • Başbakan, başçavuş, başhekim, başkent, başöğretmen, başpehlivan, başrol, başsavcı.
  11. (coğrafya) arazide en yüksek nokta
    • Dağın başı. Tepenin başı.
  12. (denizcilik) deniz teknelerinde ön taraf
  13. (hukuk) sarraflık hakkı
  14. (patoloji) çıban
  15. (yiyecekler) kasaplık hayvanda ve bazı yiyecekte adet
    • Yirmi baş koyun. Üç baş soğan.

Çekimleme

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

Kelime birliktelikleri

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]

Azerice

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: baş

baş

  1. (anatomi) baş

Eski Türkçe

[düzenle]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. (anatomi) baş
  2. (anatomi) yara

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Eski Türkçe baş (baş)

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: baş

baş

  1. (anatomi) baş

Kırım Tatarcası

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: baş

baş

  1. en ön
  2. ilk
  3. kafa
  4. önder

Deyimler

[düzenle]

Kuzey Kürtçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: baş

Ön ad

[düzenle]

baş

  1. iyi, yakşı

Tatarca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: baş

baş

  1. (anatomi) baş

Türkmence

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: baş

baş

  1. (anatomi) baş, kafa
  2. (coğrafya) dağ başı, doruk, zirve