taraf
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Köken[düzenle]
Yazılışlar[düzenle]
- طرف
Ad[düzenle]
taraf (belirtme hâli tarafı, çoğulu taraflar) -fı
- ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
- Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak. - E. Şafak
- yan, yön, cihet, doğrultu
- Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor. - M. Ş. Esendal
- yöre, yer
- Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu. - H. Taner
- istekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri
- Karşı tarafın adamları.
- bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi
- Evine görücü gelecek kız tarafı strese girerdi. - Ü. Dökmen
- bir şeyin belli bölümü, kısmı
- Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı.
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "taraf"
Gagavuzca[düzenle]
Köken[düzenle]
Ad[düzenle]
taraf
- taraf
- istekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden ya da iki topluluktan her biri
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Tatarca[düzenle]
Ad[düzenle]
taraf