İçeriğe atla

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: -uc, UC, Úc, u/c, uC, uc, üç, ức, ực

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]

Köken 1

[düzenle]

(belirtme hâli ucu, çoğulu uçlar)

  1. bir şeyin baş veya son noktası
  2. bir şeyin başı, tepesi
  3. bir şeyin kenarı
    Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz. R. H. Karay
  4. bir uzaklığın son noktası
    İstikbal, bu yolun ucundan bir güneş gibi doğuyor.  F. R. Atay
  5. dış kenar
  6. genellikle uzun nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası
    Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. A. Gündüzö# kurşun kalemlerde yazmayı sağlayan kömürden yapılan madde
  7. (tarih) Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak

Çekimleme

[düzenle]

Eş anlamlılar

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]
  • Vikipedi'de

Ön ad

[düzenle]

(karşılaştırma daha, üstünlük en)

  1. bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren

Eş anlamlılar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Köken 2

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

  1. uçmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumlu çekimi

Zıt anlamlılar

[düzenle]

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe uch (uch)

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme:

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Tatarca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme:

  1. avuç