Osmanlı Türkçesi قولاق (kulak) sözcüğünden devralındı
kulak (belirtme hâli kulağı, çoğulu kulaklar) -ğı
Vikipedi
Kulak kepçesi
Kulak anatomisi
- (anatomi) kulak kepçesi, işitme kanalı, kulak zarı, çekiç kemiği, örs, üzengi kemiği, kulak salyangozundan oluşan işitme organı
- Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. - H. C. Yalçın
- bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü
- Elleriyle kulaklarını tıkayıp yatağının yanında tortop oldu. - H. E. Adıvar
- balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri
- saban kulağı
- (mimarlık) duvar, baca, şömine vb. yerlerde kulağa benzer çıkıntı
- (müzik) telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu
- (coğrafya) akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri
- seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği
- varlıklı Rus köylüsü
Sözcük birliktelikleri[değiştir]
baca kulağı,
deniz kulağı,
devede kulak,
göz kulak olmak,
kulağı tıkalı,
kulağını çınlatmak,
kulağını çekmek,
kulağına küpe olmak,
kulağına kar suyu kaçmak,
kulak altı bezi,
kulak kabartmak,
kulak kepçesi,
kulak misafiri olmak,
kulak tırmalamak,
kulak misafiri olmak,
kulak arkası etmek,
kulak çivisi,
kulak davulu,
kulağı delik,
kulak demiri,
kulak dolgunluğu,
kulak erimi,
kulak kepçesi,
kulak kulağa,
kulak memesi,
kulak misafiri,
kulak tıkacı,
kulak tırmalayıcı,
kulak zarı,
kulakdavulu,
kulakları dolmak,
orta kulak,
saban kulağı,
sevincinden ağzı kulaklarına varmak
|
Vücut organı
- Afrikanca: oor (af), oorring (af)
- Aiton dili: ꩭူ (huu)
- Almanca: Ohr (de) n
- Altayca: кулак (alt) (kulak)
- Arapça: أُذُن (ar) (ʾüẕün)
- Arnavutça: vesh (sq)
- Aymaraca: jinchhu (ay)
- Azerice: qulaq (az)
- Bretonca: skouarn (br)
- Bulgarca: ухо (bg) (uho)
- Çeçence: лерг (ce) (lerg)
- Çekçe: ucho (cs)
- Çince: 耳 (zh) (ěr)
- Danca: øre (da) n
- Endonezce: telinga (id), kuping (id)
- Eski Türkçe: kulgak (otk) (kulgak), kulhak (otk) (kulhak), kulkak (otk) (kulkak)
- Ersya dili: пиле (myv) (pile)
- Esperanto dili: orelo (eo)
- Estonca: kõrv (et)
- Farsça: گوش (fa) (gôš)
- Felemenkçe: oor (nl)
- Fince: korva (fi)
- Fransızca: oreille (fr)
- Galce: clust (cy)
- Galiçyaca: orella (gl)
- Gucaratça: કાન (gu) (kān), શ્રુતિ (gu) (śruti)
- Hausaca: kunne (ha)
- Hintçe: कान (hi) (kān), कर्ण (hi) (karṇ), श्रुति (hi) (śruti)
- İbranice: אוזן (he)
- İngilizce: ear (en)
- İnguşça: лерг (inh) (lerg)
- İrlandaca: cluas (ga)
- İspanyolca: oreja (es)
- İsveççe: öra (sv) n
- İtalyanca: orecchio (it), orecchia (it)
- Japonca: 耳 (ja) (みみ, mimi)
- Karakalpakça: qulaq (kaa)
- Kazakça: құлақ (kk) (qulaq)
- Katalanca: orella (ca) d
- Korece: 귀 (ko) (gwi)
- Kürtçe: guh (ku)
- Lao dili: ຫູ (lo) (hū)
- Latince: auris (la)
- Lehçe: ucho (pl)
- Litvanca: ausis (lt)
- Macarca: fül (hu)
- Malayca: telinga (ms)
- Malgaşça: sofina (mg)
- Maltaca: widna (mt)
- Mari dili: пылыш (mhr) (pələš)
- Moğolca: чих (mn) (çih)
- Mokşa dili: пиле (mdf) (pile)
- Norveççe: øre (no)
- Portekizce: orelha (pt)
- Rumence: ureche (ro)
- Rusça: ухо (ru) (uxo)
- Sırp-Hırvatça: ухо (sh), uho (sh)
- Sicilyaca: uricchia (scn)
- Slovakça: ucho (sk)
- Slovence: uho (sl)
- Şorca: қулақ
- Tatarca: qolaq (tt)
- Tayca: หู (th) (hǔu)
- Türkmence: gulak (tk)
- Udmurtça: пель (udm) (pelʹ)
- Ukraynaca: вухо (uk) (vuxo)
- Uygurca: k̡ulak̡ (az)
- Vietnamca: tai (vi)
- Yunanca: αυτί (el) (aftí)
|
- Türk Dil Kurumuna göre "kulak" maddesi
- 1799, Transactions of the American Philosophical Society - 4. cilt - Sayfa 495
- 1971, etimológiai szótár: - Sayfa 254
- 1981, Urwörter der Menschheit: eine Archäologie der Sprache - Sayfa 59
Eski Türkçe kulkak
kulak
- (anatomi) kulak
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki