iyi
Görünüm
Ayrıca bakınız: İYİ |
Türkçe
[değiştir]Köken
[değiştir]- Osmanlı Türkçesi ایو (eyü), Eski Anadolu Türkçesi eygü, Eski Türkçe 𐰓𐰏𐰇 (edgü), Proto Türkçe *ed-gü (“fevkalade, iyi”), *ed (“şey, mal”).
Söyleniş
[değiştir]Zıt anlamlılar
[değiştir]Ad
[değiştir]iyi (belirtme hâli iyini, çoğulu iyiler), sahiplik şekli iyi -si
- (öğretim) öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not
- Matematikten iyi aldığıma sevinmişti.
Çekimleme
[değiştir]iyi adının çekimi
Deyimler
[değiştir]Türetilmiş kavramlar
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]Belirteç
[değiştir]iyi
- istenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde
- Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar. — M. Ş. Esendal
Çeviriler
[değiştir]iyi
Ön ad
[değiştir]iyi (karşılaştırma daha iyi, üstünlük en iyi)
- aşırı, bol, çok
- İyi yağmur yağdı.
- beğenilen, istenilen vasıfları taşıyan, beğenilecek şekilde olan
- Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. — F. R. Atay
- Çoğu zaman "iyi huylu insan" diyeceğimize kısaca "iyi insan" deriz. Hâlbuki huyu, karakteri iyi olan, her zaman ahlâken iyi değildir.
- doğru olan
- İyisi bu işe karışmamaktır.
- hayırlı, uğurlu haber getiren
- İyi haberi getirince sevincimden alnından öptüm.
- münasip, uygun, yerinde
- İyi cevap!
- sağlıklı, sıhhatli
- İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz. — N. F. Kısakürek
- yetecek miktarda olan
- eş anlamlısı: yeterli
- Bu yün, hırka için iyidir.
Atasözleri
[değiştir]iyi
Deyimler
[değiştir]Türetilmiş kavramlar
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]iyi
|
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "iyi" maddesi