göbek
| Ayrıca bakınız: göbək |
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Eski Türkçe. Diğer lehçelerde aynı organ için daha çok kindik tercih edilmiştir. Kelimenin kökü tam olarak anlaşılamamakla birlikte söz konusu organın şişme, kabarma niteliğine bakılarak, DLT. köpçük (eyerin ön ve arka yastıkları) ve köpük kelimeleriyle, ortak köp kökünden köp-ek > göbek biçiminde türetildiği ihtiyatla söylenebilir. Ancak bu kökün tarihi metinlerde çok anlamıyla kullanılan köp ile aynı olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Ad
[düzenle]göbek (belirtme hâli göbeği, çoğulu göbekler)




- (anatomi) İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk.
- Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek. - Z. Selimoğlu
- Yağ bağlamış şişman karın.
- Şehir, ülke vb.nin orta kısmı
- İsviçre'nin göbeğinde, nerede ise bilmem kaçıncı Türk Moskof muharebesi patlamak üzere idi. - Y. K. Karaosmanoğlu
- Bazı sebze ve meyvelerin orta kısmı.
- Bahçe, halı, tavan, tepsi vb. süslü şeylerin ortalarındaki biçim.
- 2024: Meliha YILDIRIM, 2024 Remil, sayfa 37 , Alakarga Sanat Yayınları
- "Oymalı tavanın toparlak göbeği, buğday değirmeni gibi dönüp duruyordu başının üstünde."
- 2024: Meliha YILDIRIM, 2024 Remil, sayfa 37 , Alakarga Sanat Yayınları
- (kara ulaşımı) Hızı azaltarak trafiği yönetmek amacıyla bir kavşağın girişine yerleştirilen çember veya üçgen biçimindeki ada.
- [kağnı]] tekerleğinin ortası, araba tekerleğinin dingil geçen yeri
- değirmen taşının ortası
- Kilitleme sistemlerinde, anahtar dişlerinin tam olarak birbirine oturduğu pirinç yuva.
- (anatomi) Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer
- (toplum bilimi) kuşak, nesil, batın
- Temiz bir isim, züğürt evlatlarda ancak bir, nihayet iki göbek dayanabilir. - R. N. Güntekin
- (mühendislik) Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça.
Çekimleme
[düzenle]SÖzcük birliktelikleri
[düzenle]akciğer göbeği, ayva göbek, ayva göbekli, göbek adı, göbek bağı, göbek dansı, göbek havası, göbek kordonu, göbek odunu, göbek otu, göbek taşı, camgöbeği, hanımgöbeği, iç göbek, hanımgöbeği, kadıngöbeği, koyungöbeği, kuzugöbeği, yedi göbek
Deyimler
[düzenle]göbek bağlamak, göbek çalkamak, göbek salmak, göbek salıvermek,
Çeviriler
[düzenle]
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "göbek" maddesi
Çağatayca
[düzenle]Ad
[düzenle]Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]Eski Türkçe köbäk
Ad
[düzenle]göbek
- (anatomi) göbek
Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.