İçeriğe atla

tel

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]
Tel (1)
Tel (2)

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: tel

Köken

[düzenle]
Osmanlı Türkçesi تل sözcüğünden devralındı

tel (belirtme hâli teli, çoğulu teller)

  1. (elektrik mühendisliği, yapı malzemeleri) genellikle ince, uzun ve eğilebilen, kesit dairesel olarak hazırlanmış metal veya sentetik malzeme
    Teller genellikle çelik, bakır, alüminyum ve paslanmaz çelikten üretilmektedir.
  2. (biyoloji) bazı organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, lif
  3. çaydanlık, tencere v.s.'yi ovarak temizlemek için kullanılan cisim
  4. insan saçını oluşturan ipçik
  5. telgraf
    • Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfa 13
      "Müdür, «Aziz, oğlum, tel geldi, okuyayım» dedi, fakat okuyamadı."

Deyimler

[düzenle]

tel cambazı

Atasözleri

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

tel (karşılaştırma daha tel, üstünlük en tel)

  1. tel şeklinde veya telden yapılmış olan

Çeviriler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]


Azerice

[düzenle]

tel

  1. tel (saç, keman teli v.s.)

Çağatayca

[düzenle]
  1. ada
  2. bayır
  3. tepe, ufak dağ

Kaynakça

[düzenle]
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe täl (täl)

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: tel

tel

  1. tel

Tatarca

[düzenle]

tel

  1. dil

Volapük dili

[düzenle]

Sayı adı

[düzenle]

tel

  1. (sayılar) iki