İçeriğe atla

tutulmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

tutulmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi tutulur)

  1. tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
    • Ercüment Ekrem Talu '
      "Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu."
  2. Ay ve Güneş, tutulma olayına uğramak
  3. ünlü olmak, meşhur olmak
  4. tutuk duruma gelmek
  5. kapatılmak, sarılmak
    • İhsan Oktay Anar '
      "Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler"
  6. bir organ veya bir şey hareket edemez olmak
    • Halikarnas Balıkçısı '
      "Barba Manol kafayı iyice dumanladıktan sonra, iki bacağının nasıl tutulduğunu anlattı."
  7. birine tutkun olmak, sevmek
    • İpek s. Burnett, 2013 Romancı, sayfa 109 , Yapı Kredi Yayınları
      "Nasıl olur diyeceksin, tanımadığın bir adama bir anda böyle ateş gibi tutulmak."
  8. (hastalığa) yakalanmak
    • Necati Cumalı '
      "Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu."
  9. (spor) takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak

Deyimler

[değiştir]

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]

Eski Türkçe

[değiştir]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem

[değiştir]
  1. tutulmak
  2. yakalanmak

Türkmence

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

tutulmak

  1. tutulmak
  2. kapanmak

Kaynakça

[değiştir]
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.