sıfat
Görünüm
![]() |
Ayrıca bakınız: sifat |
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi صفت, Arapça صِفَة (ṣife).
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]sıfat (belirtme hâli sıfatı, çoğulu sıfatlar)
- bir kişinin görev, ödev, toplumsal veya hukukî bakımdan yeri ve özelliği
- Baş vezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder. — R. H. Karay
- Beyaz (ev), güzel (çocuk), beş (gün), bu (kitap) gibi kelimeler sıfattır.
- (anatomi) dış görünüş, kılık, yüz
- Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği yoktu. — F. R. Atay
- (dil bilimi) bir ismi, kemiyet, vasıf, yer, sıra v.s. bakımından niteleyen, belirten kelime
- "Güzel bir kadın" cümlesinde güzel kelimesi sıfat, "Güzel geldi" cümlesinde isimdir.
Çekimleme
[düzenle]sıfat adının çekimi
Açıklamalar
[düzenle]- Çağatay Türkçesinin ilk örneklerinde görülmektedir. Divan-ı Lugat-it Türk'te de vardır. Daha sonraları Türk diline sıfat yerine TDK tarafından ön ad veya önad ve sıfatlar da imal edilmiştir. Bu kelimeler de zaman zaman kullanılmaktadır. Önad ve ön ad gibi iki farklı kullanımı varsa da bugün ayrı yazılır. Ayrıca nitem diye bir öneri de zaman zaman kullanılabilmektedir. Ancak ilköğretimdeki Türk dili kitaplarında sıfat tercih edilmektedir. Son zamanlarda TDK'nin eğilimi de bu yöndedir.
Eş anlamlılar
[düzenle]- (dil bilimi): ön ad
Alt kavramlar
[düzenle]- (dil bilimi): fiilden sıfat, üleştirme sıfatı
Deyimler
[düzenle]- (anatomi): sıfatına tükürmek
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]sıfat
|
Çeviriler
[düzenle]sıfat
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "sıfat" maddesi
Ek okumalar
[düzenle]- Vikipedi'de sıfat