kaçırmak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]kaçırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kaçırır) -ır
- kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak
- Maçı kaçırdım.
- bir işi belirlenen zamanda yapamamak
- zor kullanarak yanında götürmek
- Kız kaçırmak.
- yararlanmamak
- Fırsatı kaçırdım.
- gitmek, kaçmak zorunda bırakmak
- Söylene söylene adamı kaçırdı.
- çalmak, kişinin haberi olmadan götürmek, aşırmak
- .İcradan eşya kaçırdılar.
- (hukuk) yasal olmayan yoldan bir ülkeye mal sokmak veya çıkarmak
- Uyuşturucu kaçırmak.
- ölçüyü, sınırı aşmak, fazlasına gitmek
- Kulübün yemeğinde biraz fazlaca kaçırmıştım. - H. Taner
- sıvı, gaz vb. sızdırmak
- Çakmak, gaz kaçırıyor. Makine buhar kaçırıyor.
- istemeyerek altını kirletmek
- Donuna kaçırmak.
- delirmek
- Zavallı kaçırmış.
- bir araç veya aletle iş görürken aracı iyi kullanamama yüzünden kendine veya bir [[başka|başkasına zarar vermek
- Usturayı elimden kaçırdım, yanağımı kestim.
- birini veya bir şeyi göstermemek
- Karısını benden kaçırıyor.
- (spor) yarışan bir koşucu diğeri tarafından hızla geçilip ara açılmak
- (spor) futbol veya basketbolda savunduğu oyuncuyu boş bırakmak, pas almasına fırsat vermek
Deyimler
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "kaçırmak" maddesi