İçeriğe atla

kol

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: köl, кол

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Osmanlı Türkçesi قول‎, Eski Türkçe qol(qol).

Söyleniş

[düzenle]

kol (belirtme hâli kolu, çoğulu kollar)

(anatomi): İnsan kolu
  1. bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, branş, dal, kısım, şube
    Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları.
  2. dizi, düzen
    Yürüyüş kolu.
  3. takımı, ekip, grup
    Öteki koldaki iki hamlacından birisi acınacak bir zayıflıktaydı. — S. F. Abasıyanık
  4. (anatomi) insan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak
    Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
     — M. Â. Ersoy
  5. (anatomi, zooloji) dana, kuzu, koyun v.s.'nde ön ayağın üst bölümü
  6. (askeriye) kanat
    Generâl, sol kolun başına çok iyi bir komutan getirerek isabet etmişti.
    Sağ kolu taarruza geçme emrini bekliyordu.
  7. (bitki anatomisi) ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal
  8. (denizcilik) bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri
  9. (giyim) elbisede vücudun bu bölümünü saran parça
    Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. — O. C. Kaygılı
  10. (mobilya) koltuk, divan v.s.'nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça
  11. (mühendislik) makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça
  12. (müzik) bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü
  13. (toplum) karakol
    Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi. — R. H. Karay

Çekimleme

[düzenle]

Üst kavramlar

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Kelime birliktelikleri

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]
  • Vikipedi'de kol

Endonezce

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: kol

kol

  1. (sebzeler, turpgiller) lahana

Faroece

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: kol

kol

  1. (kimya) kömür

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe qol(qol).

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: kol

kol

  1. (anatomi) kol

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

İsveççe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: kol

kol

  1. (elementler) karbon

Kısaltmalar

[düzenle]

İzlandaca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: kol

kol

  1. (kimya) kömür

Norveççe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: kol

kol

  1. (kimya) kömür

Zazaca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: kol

kol d

  1. boynuzu olmayan keçi
  2. yontulmuş, sivri olmayan şey.