İçeriğe atla

kadar

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Köken

[değiştir]
Osmanlı Türkçesi قدر‎, Arapça قَدْر(ḳadr).

Söyleniş

[değiştir]

Belirteç

[değiştir]

kadar

  1. derecede, miktarda
    İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor. — H. E. Adıvar

Çeviriler

[değiştir]

İlgeç

[değiştir]

kadar

  1. bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir miktarı belirten söz
    Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu. — F. R. Atay
  2. büyüklüğünde, genişliğinde
    Avuç içi kadar yer.
    Bacak kadar çocuk.
  3. dek
    Saat ona kadar sokaklarda gezdi. — P. Safa
  4. denli
    Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır. — Y. Z. Ortaç
  5. derecede, miktarında, ölçüde
    Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. — S. F. Abasıyanık
  6. gibi
    İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur. — S. F. Abasıyanık
  7. süre belirten söz
    Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi. — R. H. Karay
Atasözleri
[değiştir]

Deyimler

[değiştir]

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]

Gagavuzca

[değiştir]

Köken

[değiştir]
Arapça قَدَر(ḳadar).

Söyleniş

[değiştir]
  • Heceleme: ka‧dar

Ön ad

[değiştir]

kadar

  1. tahmînî, yaklaşık

Kaynakça

[değiştir]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki