düzen
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]düzen (belirtme hâli düzeni, çoğulu düzenler)
- belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem
- Bilhassa toprak ve silah meselelerinin bir düzene konmasını, hem de tezelden istediler." - F. Otyam
- soyut ve somut nesnelerin sıraya, hedefe, maksada göre sıralanması, konsept
- yerleştirme, tertip
- Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır. - Reşat Nuri Güntekin
- bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim
- (mecaz) bir kişiye, kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo
- topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plân
- dolap, hile
- Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak. - E. E. Talu
- (müzik) müzik aletlerinde ses ayarı, akort
- (toplum bilimi) toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütünü, bütün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri
- Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var. - N. Meriç
- alet edevat takımı
- (dokumacılık) bez dokuma tezgâhı
- (politika) bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından idarede tuttuğu yol, yönetim biçimi
Çekimleme
[düzenle]düzen adının çekimi
Deyimler
[düzenle]bozuk düzen, çekidüzen, düzen açıklaması, düzen bağı, düzen içinde, düzen teker, düzen vermek, kaba düzen, kafiye düzeni, kamu düzeni, kara düzen, kölelik düzeni, kurulu düzen, öncel düzen, savaş düzeni, sıkı düzen, sosyal düzen, toplumsal düzen, tören düzeni, uyak düzeni, yağış düzeni, yanaşık düzen
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]düzence, düzenci, düzencik, düzenken, düzenle, düzenli, düzense, düzensiz
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "düzen" maddesi