İçeriğe atla

kalın

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: Kalın

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
IPA(anahtar): /ca.ˈlɯn/
Heceleme: ka‧lın

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe

Ön ad

[düzenle]

kalın (karşılaştırma daha kalın, üstünlük en kalın)

  1. akıcılığı az olan, yoğun
    Kalın bir sis tabakası her tarafı sarmıştı.
  2. cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan
    Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. H. R. Gürpınar
  3. dolgun, etli
    Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde... M. Ş. Esendal
  4. enli ve gür (kaş)
  5. pes

Zıt anlamlılar

[düzenle]
  • (uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan): ince

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

kalın

  1. kalmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci çoğul şahıs olumlu çekimi

Söyleniş

[düzenle]
IPA(anahtar): /ˈca.lɯn/

Zıt anlamlılar

[düzenle]

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe qalyng

Ön ad

[düzenle]

kalın

  1. kalın

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki