kalın
Ayrıca bakınız: Kalın |
Türkçe[değiştir]
Söyleniş[değiştir]
Köken[değiştir]
Ön ad[değiştir]
kalın (karşılaştırma daha kalın, üstünlük en kalın)
- akıcılığı az olan, yoğun
- Kalın bir sis tabakası her tarafı sarmıştı.
- cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan
- Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. — H. R. Gürpınar
- dolgun, etli
- Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde... — M. Ş. Esendal
- enli ve gür (kaş)
- pes
Zıt anlamlılar[değiştir]
- (uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan): ince
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
|
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "kalın" maddesi
Atasözleri[değiştir]
Eylem[değiştir]
kalın
- kalmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci çoğul şahıs olumlu çekimi
Söyleniş[değiştir]
Zıt anlamlılar[değiştir]
Gagavuzca[değiştir]
Köken[değiştir]
- Eski Türkçe qalyng
Ön ad[değiştir]
kalın
- kalın
Kaynakça[değiştir]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki