açılmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]açılmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi açılır)
- açma işine konu olmak
- Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış. - Ahmet Ümit
- kapı, yol ve geçit vb. yerlerden geçebilmesini sağlamak
- Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 183 , İletişim Yayınları
- "Gözleri koyun denize açıldığı noktadaki o koyuluktaydı."
- Mehmet EROĞLU, 2020 Yarım Kalan Yürüyüş, sayfa 183 , İletişim Yayınları
- bir rengin koyuluğunu yitirmesi
- Perdenin rengi açıldı.
- sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak
- bir kuruluşta ilk kez veya yeniden işe başlamak
- işini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak
- genişlemek, bollaşmak
- Ayakkabısı açıldı.
- delinmek, yırtılmak
- Pantolonun dizleri açıldı.
- sis, karanlık ve duman vb. şeylerin dağılması, yoğunluğunu yitirmesi
- Belki hava açılıyor. - Refik Halit Karay
- gereken güce ulaşmak
- Ümit KAFTANCIOĞLU, 2022 Altın Ekin, sayfa 53 , Dinozor Genç
- ""Terleyen at daha iyi gider, açılmış olur," diyerek birkaç kamçı daha şaklattı."
- Ümit KAFTANCIOĞLU, 2022 Altın Ekin, sayfa 53 , Dinozor Genç
- kıyıdan uzaklaşmak
- Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım. - Yahya Kemal Beyatlı
- (mecaz) sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek
- Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi. - Peyami Safa
- (mecaz) herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce veuygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma
- (mecaz) yeni bakış açısı getirmek
- (mecaz) ayrıntıya girmek
- (mecaz) kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak
- Ateşi düşünce hasta açıldı.
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "açılmak" maddesi