İçeriğe atla

way

Vikisözlük sitesinden

İngilizce

[düzenle]
Dinle

way (çoğulu ways) way

  1. yol, yöntem, metod
  2. (ways) gelenekler, alışkanlıklar, kurallar
  3. taşıt veya yaya yolu, cadde, patika
  4. bir yerden başka bir yere ulaşmak için katedilen yol
  5. hareket halindeki bir şeyin seyahat ettiği istikamet, yön
  6. (mecaz) iki şey arasındaki zaman

Örnekler

[düzenle]
  1. I hated their way of cooking potatoes.
  2. British ways
  3. No. 3, Church Way
  4. on the way home
  5. we just missed another car coming the other way.
  6. September was a long way off.

Belirteç

[düzenle]

way way

  1. (teklifsiz konuşma) bir şeyden uzak, uzakta
  2. çok, fazla

Örnekler

[düzenle]
  1. way off target
  2. I was cycling way too fast.