İçeriğe atla

su

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: SU, s. u., , , , , şu,

Türkçe

[düzenle]
su (1)

Köken

[düzenle]

Osmanlı Türkçesi صو (su) sözcüğünden devralındı, *suv sözcüğünden, Ana Türkçe *sub sözcüğünden devralındı. Eski Türkçe 𐰽𐰆𐰉 (sub) ile eş asıllı.

Söyleniş

[düzenle]

su (belirtme hâli suyu, çoğulu suları)

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı hâlinde bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı
    • eş anlamlıları: ab, âb
  2. defa, kez
    • Meyveleri iki su yıka.
  3. (botanik) bazı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde elde edilen kokulu sıvı
    • Çiçek suyu. Gül suyu.
  4. (demircilik, metalurji) demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra suya daldırarak sağlanılan sertlik
    • Bu bıçağın suyunu iyi vermemişler.
  5. (gastronomi) yemeğin sıvı bölümü
  6. (hidroloji) bu sıvıdan oluşan kitle
    • Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı. F. R. Atay
  7. (içecekler) meyve, sebze v.s.'nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı
    • Domates suyu. Portakal suyu.
  8. amniyotik sıvı
    • Ayfer Tunç, 2018 Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura, sayfa 57 , Can Yayınları
      "Ben kadının bacaklarının arasından birden boşalan suya ve baldırlarındaki kabuklanmış yaralara bakıyordum."

Çekimleme

[düzenle]


Deyimler

[düzenle]

çörten gibi su akmak, ekmek elden su gölden, eline su dökemez, elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak, havanda su dövmek, içtikleri su ayrı gitmemek, iki su arasında kalmak, pişmiş aşa soğuk su katmak, su gibi akmak, su gibi aziz olmak, su gibi bilmek, su gibi ezberlemek, su gibi git, su gibi gel, suda yürümek, suya düşmek, suya göstermek, suya salmak, suyu kesmek, suyun başı, su gibi gitmek, su gibi okumak, su gibi olmak, su gibi terlemek, su götürür yeri olmamak, su içinde, su içinde kalmak, su iktiza etmek, su katılmamış, su korkusu, su koyuvermek, su yüzü görmemiş, su yüzüne çıkmak, sudan bahane, sudan çıkmış balığa dönmek, sudan işler, sudan sebep, sular kararmak, sular seller gibi, suya düşmek, suya götürüp susuz getirmek, suya kokmak, suya sabuna dokunmamak, suyu başından kesmek, suyu çıkmak, suyu görmeden paçaları sıvamak, suyu görünce teyemmüm bozulur, suyu ısınmak, suyu kaynamak, suyu kesilmiş değirmene dönmek, suyu seli kalmamak, suyun akıntısına gitmek, suyuna gitmek, suyuna tirit, suyunca gitmek, suyunu almak, suyunu çekmek, suyunun suyu, suyunun suyunun suyu tatlı su gelinciği

Alt kavramlar

[düzenle]

akarsu, deniz, göl, kaynak suyu, maden suyu, serbest su, şişelenmiş su, tazyikli su, tazyiksiz su, yağmur, yer altı suları acı su, akarsu, akıntılı su, benekli sutavuğu, su akrebi, su altı, su askıları, su aygırı, su baldıranı, su bardağı, su basması, su basıncı, su baskını, su bidonu, su bilgisi, su bilimi, su birikintisi, su biti, su bitkisi, su böceği, su bölümü çizgisi, su bölümü çizgisi, su bombası, su böreği, su borusu, su boşalması, su boyası, su basması, su cambazı, su cenderesi, su çıkrığı, su cismi, su çulluğu, su damarı, su damlası, su değirmeni, su deposu, su dökmek, su dolabı, su düzeyi, su etmek, su hazinesi, su hattı, su hayvanı, su iletimi, su ısıtıcısı, su jeti, su kabağı, su kabarcığı, su kabı, su kaçırmak, su kamışı, su kapmak, su karanfili, su katmanı, su kayağı, su kaybı, su keleri, su kemeri, su kesesi, su kesimi, su keteni, su kireci, su kirliliği, su kızağı, su kuyusu, su küpü, su küre, su kütlesi, su mantarı, su katmanı, su kesilmek, su kesmek, su kılavuzu, su mercimeği, su mermeri, su muhallebisi, su nanesi, su oku, su oluğu, su ölçer, su örümceği, su perisi, su piresi, su rezenesi, su saati, su samuru, su sarımsağı, su sarnıcı, su sayacı, su serpilmek, su serpme, su sertliği, su seviyesi, su sevme, su sığırı, su sineği, su soğutmalı, su süzme, su şebekesi, su tabakası, su tankeri, su tası, su taşkını, su tatlısı, su tavuğu, su tedavisi, su terazisi, su teresi, su testisi, su topu, su tulumbası, su türbini, su ulaşımı, su ürünleri, su vermek, su yapmak, su yatağı, su yelvesi, su yılanı, su yokluğu, su yolu, su yoncası, su yosunu, su yuvarı, subasar, suca, sucu, sucuk, suçiçeği, sugötürür, sugötürmez, suibriği, sulamak, sulu, suluk, susak, susama, susuz, suşeridi, suvarma, suyolu, yüzsuyu

Atasözleri

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Azerice

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: su

su

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) ab, su

Baskça

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: su

su

  1. (yangın) ateş

Gagavuzca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: su

Köken

[düzenle]

Eski Türkçe 𐰽𐰆𐰉 (s¹ub¹).

su

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) ab, su

Tatarca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: su

su

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) ab, su

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Uygurca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: su

su

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) ab, su

Vepsice

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: su

su

  1. (anatomi) ağız