şekil
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
![]() |
Ayrıca bakınız: sekil |
Türkçe[düzenle]
Heceleme[düzenle]
[şe·kil]
Söyleniş[düzenle]
Köken[düzenle]
- Arapça şekl
Ad[düzenle]
şekil (belirtme hâli şekli, çoğulu şekiller) -kli
- (edebiyat) biçim, form
- Dünyayı alıp avucuna bir gün Tanrı'm, Avucunda bu dünyaya bir şekil ver - A. N. Asya
- (sanat) konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim
- Bu kitapta birçok şekil var.
- davranış biçimi, tutum, yol, tarz
- Bu şekilde hareket etmek doğru değildir.
- kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi
- Yalnızlığın şekilleri vardır, kimsesiz bir yerde yalnızlık, sosyete ve kalabalık içinde yalnızlık. - R. N. Güntekin
- toplumsal bütünün kuruluş biçimi
- Yönetim şekli.
- anlatım biçimi
- Ne yapıp yapmış, bu havai konuşmayı röportaj şekline sokmuştu. - Y. K. Karaosmanoğlu
- (matematik) bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim
- Geometrik şekil.
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "şekil" maddesi
Türkmence[düzenle]
Ad[düzenle]
şekil
Kaynakça[düzenle]
- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.