İçeriğe atla

yatak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
IPA(anahtar): /ja.ˈtak/
Heceleme: ya‧tak

yatak (belirtme hâli yatağı, çoğulu yataklar)

yatak (1)
Akarsu yatağı (7)
  1. dinlenme, istirahat, uyuma v.s. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek
    • Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. - Refik Halit Karay
  2. bir şeyin çok bulunduğu yer, mecra
    • Yeşil sarıklı evliya yataklarının huzurunda gibiyim. - Refik Halit Karay
  3. (bitki bilimi) fideleri gömmek için toprakta açılan çukur
  4. gizli barınak veya bir suçluyu gizlice barındıran yer
    • Eşkıya yatağı; Hırsız yatağı.
  5. katmanlaşmış herhangi bir madde yığını
    • Çakıl yatağı.
  6. turunçgilleri ve yumurta gibi ürünleri korumak üzere saman v.s.'den yararlanılarak yapılan yer
  7. (coğrafya, jeoloji, su) çay, dere, ırmak v.s.nin, içinde aktıkları yer, akak
    • Meyveler kızarmadan dalı üstünde soldu; ırmak yatağı kumsal, kırlar dikenlik oldu. - Faruk Nafiz Çamlıbel
  8. (jeoloji) katmanlı bir kaya bütününde maden filizi veya taş döküntüsünden oluşan çok ince tabaka
  9. (jeoloji, madencilik) fosil veya maden ocaklarında birbirini izleyen iki maden, taş veya kömür tabakası arasında uzanan damar
  10. (jeoloji, petrololoji) çanak şeklindeki bir havzada veya buna benzer bir oluşumda toplanmış petrol birikintisi
  11. (mobilya) dinlenmek ya da uyumak için üstüne yatılan genellikle sünger ve türevlerinden imal edilen ürün
  12. (mobilya) üzerine şilte konulan karyola, kerevet, somya v.s.
  13. (mobilya) yün, pamuk, kuş tüyü v.s. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte
  14. (mühendislik) makinelerde hareketli bölümleri içine alan hareketli veya sabit parça
    • Eksen yatağı; namlu yatağı. - Refik Halit Karay

Çekimleme

[düzenle]

Eş anlamlılar

[düzenle]

Üst kavramlar

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]

Gagavuzca

[düzenle]

yatak

  1. yatak