ocak
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
![]() |
Ayrıca bakınız: Ocak |
Türkçe[düzenle]
Söyleniş[düzenle]
- Ses Dosyası:
ocak, Çoğul:
- Heceleme: o‧cak
Köken[düzenle]
Eski Türkçe oçak < od, ot + ak
Ad[düzenle]
ocak (belirtme hâli ocağı, çoğulu ocaklar)
ocak hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (mutfak eşyaları) ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer
- Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar. - Halikarnas Balıkçısı
- (yangın, mimarlık) şömine
- Ocağın önünde oturup acayip bir dikkatle odunların yanışına bakar. - Y. K. Karaosmanoğlu
- (aletler) ısı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet
- Anlaşılan çamaşırcı giderken ocağı tam söndürmemiş olacak. - H. Taner
- (mimarlık, şirketler, ticaret) kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer, kahve
- Konuşmalar iyice kızışmaya başladığı vakit kahve ocağının önünde görünür. - S. Birsel
- yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer
- Mermer ocağı. Kömür ocağı.
- bahçelerde ve bostanlarda her tür meyve ve sebze ekimine ayrılmış, çevresinden biraz yükseltilmiş toprak çukuru
- Mustafa, arkasına güçlü kuvvetli bir kadın takmış, üç evleğine çizgiler, ocaklar açıyordu. - S. F. Abasıyanık
- aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer
- Başlangıçtan beri burası bir vatansever ocağı idi. - F. R. Atay
- (aylar) yılın birinci ayı, kânunusani
- Ocak ayını sevmem, oldum olası. - B. Felek
- (tarih) yeniçeri teşkilatını oluşturan odalardan her biri
- ev, aile, soy
- Henüz temelleri atılmayan kendi ocağım kurulmadan yıkılmıştı. - A. Gündüz
- bazı hastalıkları iyi ettiğine inanılan aile
Deyimler[düzenle]
'
aş ocağı, er ocağı, acem ocağı, acemi ocağı, aile ocağı, asker ocağı, baba ocağı, çay ocağı, demirci ocağı, deprem ocağı, elektrik ocağı, firenk ocağı, gaz ocağı, göz ocağı, kor ocağı, kömür ocağı, kör ocak, maden ocağı, ocağı sönmek, ocağı tütmek, ocak badağı, ocağı batmak, ocağına incir ağacı dikmek, ocağına düşmek, ocak kaşı
Atasözleri[düzenle]
Benzer sözcükler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
mutfak eşyası
|
yılın ayı
|
yangın
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "ocak" maddesi
Gagavuzca[düzenle]
Köken[düzenle]
Ad[düzenle]
ocak
- (aylar) ocak
Kaynakça[düzenle]
- Eyuboğlu, İsmet Zeki (1998). Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü. İstanbul: Sosyal Yayınlar. ISBN 975-738-472-2.
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Kategori:
- Haftanın sözcüğü
- Türkçe 2 heceli sözcükler
- Eski Türkçe kökenli Türkçe sözcükler
- Türkçe sözcükler
- Türkçe adlar
- Türkçede mutfak eşyaları
- Türkçede yangın
- Türkçede mimarlık
- Türkçede aletler
- Türkçede ticaret
- Türkçede aylar
- Türkçede tarih
- Eski Türkçe kökenli Gagavuzca sözcükler
- Gagavuzca sözcükler
- Gagavuzca adlar
- Gagavuzcada aylar