üstüne
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Belirteç
[düzenle]üstüne
- üzerine
- Arkadaşım aşk ve evlilik üstüne konuşulacak şeyler bulmuştu. - S. F. Abasıyanık
- hesabına
- Kahveci içilen kahveleri Esat Ağanın üstüne yazıyor. - M. Ş. Esendal
- -e göre, uygun olarak
- Paris'e yazıldı. Oradan ölçü üstüne gönderdiler, insan Paris'e kendi gidip diktirmeli. - M. Ş. Esendal
- -den sonra
- Ben rakının üstüne şarap içmem diyecek oldu. - H. Taner
- kendinden önce gelen sözün ikileme biçiminde anlamını pekiştirmek ve sıklığını ifade etmek için kullanılan bir söz
- Memleketten mektup mektup üstüne para istemiyorlardı o sıralarda... - S. F. Abasıyanık
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Ön ad
[düzenle]üstüne (karşılaştırma daha üstüne, üstünlük en üstüne)
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "üstüne" maddesi
Atasözleri
[düzenle]- Ayda bir gel dostuna, kalksın ayak üstüne; günde bir gel dostuna, yatsın sırtı üstüne
- Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar
- Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz
- İyi insan sözünün üstüne gelir
- Kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır
- Seyrek git sen dostuna, kalksın ayak üstüne
- Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne
Türkmence
[düzenle]Ad
[düzenle]üstüne
Kaynakça
[düzenle]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.