- Pontus Rumcası sinoron
sınır (belirtme hâli sınırı, çoğulu sınırlar) -rı
- iki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut, had
- komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
- bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç
- Bataklığın sınırı oralara kadar uzanırdı.
- Oralarda ormanın sınırı 1500 mertebde bitiyormuş.
- bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit
- Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı. - Halikarnas Balıkçısı
- (matematik) değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit
- uç, son
çeviriler
- Almanca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Arnavutça: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Azerice: hüdud (az), son hədd (az), sərhəd (az)
- Estonca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Felemenkçe: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Fince: raja (fi), ääri (fi)
- Fransızca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- İngilizce: boundary (en), verge (en)
- İspanyolca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- İsveççe: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- İtalyanca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Kürtçe: sînor (ku)
- Özbekçe: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Rusça: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
- Türkmence: sepğit (tk)
- Yunanca: Eğer biliyorsanız lütfen bir çeviri ekleyiniz.
|