alt
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
![]() |
Ayrıca bakınız: atl |
Türkçe[düzenle]
Ad[düzenle]
alt (belirtme hâli altı, çoğulu altlar) -tı
- bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı
- Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. - Ziya Osman Saba
- bir nesnenin tabanı
- Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı. - Osman Cemal Kaygılı
- oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü
- Altına sandalye çekmek.
- bir şeyin yere yakın bölümü
- birine göre daha aşağı mevkide olan kişi, madun
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Ön ad[düzenle]
alt
- sınıflamalarda ikinci derecede olan
- Alt sınıf. Alt cins. Alt takım.
- birkaç şeyden aşağıda olan, altlı
- Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş. - H. Taner
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "alt" maddesi
Atasözleri[düzenle]
Almanca[düzenle]
Ön ad[düzenle]
alt
Azerice[düzenle]
Ad[düzenle]
alt
- alt
Gagavuzca[düzenle]
Köken[düzenle]
- Eski Türkçe al-t
Ad[düzenle]
alt
- alt
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki