fırsat

Türkçe

Köken

Arapça

Ad

fırsat (belirtme hâli fırsatı, çoğulu fırsatlar)

1. herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile, okazyon

   Önce istemedim, sonra düşününce bunun evden kurtulmam için bir fırsat olduğunu anladım. - A. Ümit

Deyimler

fırsat bilmek, fırsat çıkmak, fırsat düşkünü, fırsat eşitliği, fırsat kollamak fırsat yoksulu

Çeviriler

çeviriler

• Almanca: Gelegenheit (de) d
• Azerice: fürsət (az)
• Başkurtça: форсат (ba) (forsat)
• Çekçe: příležitost (cs) d
• Felemenkçe: kans (nl)
• Fince: tilaisuus (fi)
• Fransızca: chance (fr), occasion (fr)
• İngilizce: opportunity (en), chance (en)
• İsveççe: tillfälle (sv)
• İtalyanca: occasione (it) d
• Kürtçe: delîv (ku)
• Lehçe: okazja (pl)

Kaynakça

• Türk Dil Kurumuna göre "fırsat" maddesi

Atasözleri

• Fırsat her vakit ele geçmez
• Fırsat sakal altından geçer
• Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer