İçeriğe atla

iğne

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: igne

Türkçe

[düzenle]
İğne (1)
Arı iğnesi (2)
İğne (9)

Köken

[düzenle]

Osmanlı Türkçesi ایگنه (iğne) sözcüğünden devralındı, Eski Türkçe [alfabe isteniyor] (yigne).

Söyleniş

[düzenle]

iğne (belirtme hâli iğneyi, çoğulu iğneler), sahiplik şekli iğne -si

  1. (aletler, dikiş) dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç
    • "Nasıl olduğunu bir göster de usta olduğunu biz de görelim", diyerek misafirin eline, iplik geçirdiği iğneyi tutuşturuverirmiş. Sâmiha Ayverdi
  2. (zooloji) bazı böceklerin kendilerini savunmak için kullandıkları organ
    • Akrep iğnesi. Arı iğnesi.
  3. İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç
    • Çengelli iğne. Toplu iğne.
  4. Genellikle kadınların süs olarak elbiselerinin göğüs, yaka v.s. yerlerine taktıkları süs eşyası
  5. toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri başlı, renkli türü
  6. (araçlar) bazı araçların ucu sivri parçaları
    • Pusula iğnesi.
  7. (balıkçılık) oltanın ucundaki küçük çengel
  8. (bitki anatomisi) bitkilerde yumurtacıkla tepecik arasındaki sapçık
  9. (tıp) kas veya damar yoluyla vücuda sıvı bir ilacı basınçla vermek amacıyla enjektör ucuna takılan, boru şeklinde, ucu keskin metal araç, enjektjör
  10. (mecaz) Dokunaklı söz
  11. (mecaz, ölçü birimleri) Hiç yoksa, çok küçük miktarda
    • Ayfer TUNÇ, 2014 Dünya Ağrısı, sayfa 163
      "Sinemacıların bıraktığı paradan Şükran'a iğne bile almadığını hatırladı."


Çekimleme

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

}}

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]