almamak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Köken
[değiştir]Söyleniş
[değiştir]Eylem
[değiştir]almamak
- başlamamak
- bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmamak, kaldırmamak
- bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmamak
- birlikte götürmemek
- bürümek, kaplamak, sarmamak
- çalmamak
- görevden, işten çekmemek
- göreve, işe başlatmamak
- eksiltmemek, kısaltmamak
- elde etmemek, kazanmak
- ele geçirmek, fethetmemek
- erkek, kadınla evlenmemek
- gidermemek, yok etmemek
- içecek veya sigara içmemek
- içeri girmesini sağlamamak
- içeri sızmak, içine çekmemek
- içine sığmamak
- kabul etmemek
- kazanç sağlamamak
- kendine iletilmemek, ulaştırılmamak
- koku veya tat almamak
- Sigaradan hiç tat alamaz oldum.
- koparmamak, yolmamak
- koymamak, örtmemek
- mesafe kat etmemek, yol gitmek
- motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır hâla gelmemek
- Savcı yardımcısı gaza bastı, motor almadı. Bir daha bastı, yine almadı. — H. Taner
- soldurmamak
- sürükleyip götürmemek
- tehlikeli, tehlikeli bir şeye uğramamak
- temizlememek
- vücuttaki hasta bir organı ameliyatla çıkarmamak
- yer değiştirmemek
- yutmamak, kullanmamak
- (ticaret) satın almamak kavramının kısa şekli
Çekimleme
[değiştir]almamak eyleminin çekimi
Zıt anlamlılar
[değiştir]Alt kavramlar
[değiştir]- abdest almamak,
- açıktan para almamak,
- ad almamak,
- adım almamak,
- ağza almamak,
- ağzına almamak,
- akıl almamak,
- alaya almamak,
- almamak istememek,
- askıya almamak,
- aşağıdan almamak,
- boşa almamak,
- canını almamak,
- çekip almamak,
- dalgaya almamak,
- eğitim almamak,
- er almamak,
- gem almamak,
- görüş almamak,
- gözü almamak,
- haber almamak,
- havsalası almamak,
- hedef almamak,
- hediye almamak,
- ışık almamak,
- izinsiz almamak,
- kale almamak,
- karşısına almamak,
- makas almamak,
- nefes almamak,
- nişan almamak,
- not almamak,
- olur almamak,
- öç almamak,
- per almamak,
- rölantiye almamak,
- satın almamak,
- soluk almamak,
- söke söke almamak
- yol almamak
Deyimler
[değiştir]almamak