İçeriğe atla

vermemek

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Köken

[değiştir]
Osmanlı Türkçesi ويرممك(vermeme + -k).

Söyleniş

[değiştir]
  • IPA(anahtar): /ˈveɾ.me.mec/
  • Heceleme: ver‧me‧mek

Eylem

[değiştir]

vermemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi vermez)

  1. atfetmemek, ondan bilmemek
  2. ayırmamak, harcamamak
    Emek vermemek. Zaman vermemek.
  3. bırakmak veya bağışlamak
  4. bir şey üzerinde etki yapmamak, şeklini değiştirmemek
    Hareket vermemek. Şekil vermemek.
  5. bitki ve ağaç, ürün üretmemek
  6. cinsî yönden kendisini kullandırmamak
  7. çevirmemek, döndürmemek, yöneltmemek
  8. dayamamak
  9. doğurmamak
    Kezban, ona evlat vermemişti.
  10. düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmemek, bildirmemek
  11. hepsini herhangi bir duruma sokmamak
    Ateşe vermemek. Ortalığı heyecana vermemek.
  12. herhangi bir şey ortaya çıkarmamak, oluşturmamak
  13. herhangi bir vaziyete yol açmamak
  14. kadını, kızı biriyle evlendirmemek
  15. kazandırmamak, katmamak
    Çeşni vermek, tat vermemek.
  16. sahip olmasını sağlamamak
  17. tespit etmemek
    Ad vermemek. Randevu vermemek.
  18. ödememek
  19. üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmemek, iletmemek
  20. yaymak
    Işık vermemek. Korku vermemek. Ses vermemek.
  21. (ticaret) satmamak
    Ucuz pahalı demeden verme!

Çekimleme

[değiştir]

Zıt anlamlılar

[değiştir]

Deyimler

[değiştir]
  • (üzerindeki veya elindeki bir şeyi bir başkasına iletmek): hız vermemek

Alt kavramlar

[değiştir]

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

Çeviriler

[değiştir]

Yardımcı eylem

[değiştir]

vermemek

  1. kök veya gövdeleri sonuna /-i, -u/ zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur.
    Alıvermemek, dizivermemek, görüvermemek, yapıvermemek.