gelmemek
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Söyleniş[düzenle]
Köken[düzenle]
Eylem[düzenle]
gelmemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi gelmez)
- gelmek eyleminin tersi
- Benimle mutfağa gelme.
- Oğlundan iyi haberler gelmedi.
- Ne gideceğim onlara! Geçen sene bayramlara da, taşındığımızda da bize gelmediler.
- Bugün kaldırımda yürürken yanınmadan geçen bir adamın başına taş geldi, bana Allah'tan gelmedi.
- Fikrleri değişince Hindistan'a gelmediler.
- Bütün günde tuttuğu balıklar 1 kilo bile gelmedi.
- Onun boyu omuzuma bile gelmiyor.
- Dinlere göre tüm canlılar ilkel canlılardan gelmemiştir.
- Ödenek konusuna telefon araya girince gelmedi.
- Boyalar KDV ile birlikte 25 YTL'ye gelmedi, KDV o mebağa dâhil değil.
- O kadar yanık tadı var ki insanın yiyesi gelimiyor.
Çekimleme[düzenle]
gelmemek eyleminin çekimi
Karşıt anlamlılar[düzenle]
Üst kavramlar[düzenle]
Sözcük birliktelikleri[düzenle]
Türetilmiş kavramlar[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
gelmek eyleminin tersi
|
Kaynakça[düzenle]
- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.