bozmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Eylem
[düzenle]bozmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bozar)
- bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapmayacak hâle getirmek, rahatsız etmek
- Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor.
- (para) büyük miktardaki bir parayı, alt birimleriyle değiştirmek
- Ümit KAFTANCIOĞLU, 2022 Altın Ekin, sayfa 135 , Dinozor Genç
- "Dükkâncı parayı bozdu. Bana yirmibeş kuruş uzattı."
- Ümit KAFTANCIOĞLU, 2022 Altın Ekin, sayfa 135 , Dinozor Genç
- dokunmak, zarar vermek
- Bu yemek midemi bozdu.
- bırakmak, dağıtmak
- Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun. — Sait Faik Abasıyanık
- altını paraya çevirmek, bozdurmak
- (mecaz) aklını kaybedecek derecede bir şeye düşkün olmak
- Adamcağız politika ile bozmuş.
- geçersiz hâle getirmek
- Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun. — M. Ş. Esendal
- (argo) kızlığına zarar vermek
- şeklini ve kullanılışını değiştirmek
- Eskileri bozuyor; beni, çocuğu giydiriyor. — Ö. Seyfettin
- yazıyı silmek
- Ali yazar, Veli bozar.
- bağ veya bostanın son ürününü toplamak
- Bostanı bozduk.
- (para) yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek
- (mecaz) bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek, dumura uğramak
- Adamcağızı fena bozdunuz.
- (mecaz) kötü hâle getirmek
- bozguna uğratmak, mağlup etmek, yenmek
- Düşman ordusunu bozmak.
Çekimleme
[düzenle]bozmak eyleminin çekimi
Zıt anlamlılar
[düzenle]Alt kavramlar
[düzenle]Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "bozmak" maddesi
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]Türkmence
[düzenle]Eylem
[düzenle]bozmak