yabancı
Görünüm
![]() |
Ayrıca bakınız: konuk |
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]yabancı (belirtme hâli yabancıyı, çoğulu yabancılar)
yabancı hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan kişi
- belli bir yere veya kişiye mahsus olmayan kişi
Çekimleme
[düzenle]yabancı adının çekimi
Deyimler
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Ön ad
[düzenle]yabancı (karşılaştırma daha yabancı, üstünlük en yabancı)
- başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan, bigâne, ecnebî
- Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok. -R. E. Ünaydın}}
- başka bir milletle ilgili olan, özge
- Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. -M. K. Atatürk}}
- aileden, çevreden olmayan
- Ben, yabancı bir adam, neme lâzım, hiç sesimi çıkarmadım. -M. Ş. Esendal}}
- bilinmeyen, tanınmayan
- Yabancı müşteri giremezdi kapısından. Gelenler hep edebiyat adamlarıydı. -Y. Z. Ortaç}}
- aynı türden, aynı çeşitten olmayan
- Yağın içinde yabancı maddeler var.
- bir konuda bilgisi, tecrübesi olmayan
- Bu uygulamanın yabancısıyım.
- belli bir yere veya kişiye mahsus olmayan
- Yabancı arabalar buraya park edemez.
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "yabancı" maddesi