bozma
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]bozma (belirtme hâli bozmayı, çoğulu bozmalar)
- bozmak işi
- (hukuk) Üst dereceli mahkemenin, önceden verilmiş kararı yeniden görüşmesi
- Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfa 38 , Çark Kitabevi Yayınları
- "Nikahsız karısından doğan Mızrap adındaki çocuğunu kurban etmek maksadı ile boğazından keserek teammüden öldürmekten sanık A.'nın bozma üzerine, yapılan duruşması sonunda: Suçun subutuna ye sanığın bir hadiseyi atlatırsa çocuğunu Allah yoluna kurban edeceği şeklindeki inancı ile iş bu suçu işlediği anlaşıldığından bu hususun sanık lehine takdiri azaltıcı sebep olarak kabulüne mebni TCK.'nun 450/4, 59'uncu maddeleri uyarınca verilen hüküm tasdik edilmiştir"
- Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfa 38 , Çark Kitabevi Yayınları
Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: boz‧ma
Karşıt anlamlılar
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "bozma" maddesi
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Ön ad
[düzenle]bozma (karşılaştırma daha bozma, üstünlük en bozma)
Yalın | Karşılaştırma | Üstünlük |
---|---|---|
bozma | daha bozma | en bozma |
- Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu. - E. Bener
Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: boz‧ma
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Atasözleri
[düzenle]Eylem
[düzenle]bozma
- bozmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumsuz çekimi
Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: boz‧ma