pişirmek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]pişirmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi pişirir)
- bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek veya içilebilecek bir duruma getirmek
- Ayşe Nine de onlara bir yorgunluk kahvesi pişiriyordu hem de denizcilerle yârenlik ediyordu. - Halikarnas Balıkçısı
- ısı etkisiyle belirli kullanılma elverişli duruma getirmek
- Tuğla pişirmek. Çömlek pişirmek.
- çalışarak öğrenmek
- olgunlaştırmak
- bunaltacak kadar ısıtmak, yakmak
- Bu ceket beni pişirdi.
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "pişirmek" maddesi