İçeriğe atla

saklamak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

saklamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi saklar)

  1. elinde bulundurmak, tutmak
    Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı. - İ. A. Gövsa
  2. kaybolmaması için gizli bir yere koymak
    Paralarını kasada saklıyor.
  3. görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak
  4. bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek
    Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak.
  5. gizli tutmak, duyurmamak
    Batı, o büyük kaynaktan sık sık faydalanır ama iktibaslarını titizce saklar. - C. Meriç
  6. birine vermek için ayırmak
    Bu kitabı size sakladım.
  7. korumak, esirgemek
    Allah saklasın.

Çekimleme

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Türkmence

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

saklamak

  1. saklamak, korumak, muhafaza etmek
  2. gizlemek

Kaynakça

[düzenle]
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.

Özbekçe

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

saklamak

  1. saklamak