İçeriğe atla

yayılmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Eylem

[düzenle]
Yemekler, masa boyunca yayılmış (1)
Bulaşıcı bir hastalık dünyadaki bazı ülkelere yayılmış (2)
Şehir, çok uzaklara kadar yayıldı (5)
İnekler yayılmış (7)
  1. yaymak işine konu olmak veya yaymak işi yapılmak
  2. (hastalık) hastalık, pek çok kimseye geçmek veya bulaşmak
  3. genelleşmek
    • O zamanlarda saz, halkın bütün sınıfları arasında iyice yayılmıştı. - A. Ş. Hisar
  4. herkes tarafından duyulmak
  5. genişlemek, büyümek
    • Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - L. Tekin
  6. serilmek, döşenmek
    • Odaya bir kilim yayıldı.
  7. koyun, inek vb. otlamak
  8. rahat bir biçimde, sere serpe oturmak
  9. (fizik) kaynağından çıkan ışık, doğru çizgiler hâlinde türlü yönlere dağılmak
  10. ayrıntıya girmek, açılmak
    • Türlü yönlerden ele alınabilecek olan bu konuda şimdilik pek yayılmak istemiyorum. - O. V. Kanık


Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Eski Türkçe

[düzenle]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem

[düzenle]
  1. ırgalanmak
  2. yayılmak
  3. salınmak