rahat
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Ad
[düzenle]rahat (belirtme hâli rahatı, çoğulu rahatlar)
- (ruh bilimi) insanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
Belirteç
[düzenle]rahat
- kolay bir biçimde, kolaylıkla
- İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız. - M. Ş. Esendal
Ön ad
[düzenle]rahat
- üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan
- Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki... -R. H. Karay
- sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen
- Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım. - P. Safa
- aldırmaz, gamsız
- Rahat adam.
Ünlem
[düzenle]rahat
- Hazır ol durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut
Atasözleri
[düzenle]Deyimler
[düzenle]içi rahat etmek, rahat bırakmak, rahat döşeği, rahat durmak, rahat olarak rahat olmak, rahat rahat, rahat yüzüne hasret kaldı
Çeviriler
[düzenle]belirteç
|
Çeviriler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]ön ad
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "rahat" maddesi
Azerice
[düzenle]Ad
[düzenle]rahat
- rahat